****Y12CD Esas : 2013/23002 Karar : 2014/17012 Tarih : 11.07.2014

TAKSİRLE ÖLDÜRME SUÇU ( Sollama Yasağı Bulunan Yolda Sollama Yapmak )
SOLLAMA YASAĞI OLAN YOLDA ARAÇ SOLLAMAK ( Bilinçli Taksir )
BİLİNÇLİ TAKSİR ( Sollama Yasağı Bulunan Yolda Sollama Yapmak )
UZUN SÜRELİ HAPİS CEZASININ PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİ ( BilinçliTaksir Yönünden )

Sanığın idaresindeki araçla sollama yasağı bulunan yolda sollama yaparak olaya neden olması karşısında bilinçli taksir hükmünün uygulanmış olmasına göre, 5237 Sayılı T.C.K.nın 50/4-son cümlesine aykırı davranılarak uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, kanuna aykırıdır.fk

TCK.50 

DAVA VE KARAR:

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine dair hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ KARARI:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafii ve katılan vekilinin kusura dair sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Sanığın idaresindeki araçla sollama yasağı bulunan yolda sollama yaparak olaya neden olması karşısında bilinçli taksirhükmünün uygulanmış olmasına göre, 5237 Sayılı T.C.K.nın 50/4-son cümlesine aykırı davranılarak uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi,
SONUÇ:

Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 Sayılı Kanun`un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı C.M.U.K.un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak ( BOZULMASINA ),  oybirliğiyle karar verildi.
Y12CD 11.07.2014 E.2013/23002 - K.2014/17012


 

****YCGKEsas : 2013/12-698 Karar : 2014/201 Tarih : 22.04.2014

BİLİNÇLİ TAKSİR ( Alkollü ve Ehliyetsiz Motusiklet Sürücüsünün Sebep Olduğu Ölüm )
ALKOLLÜ VE EHLİYETSİZ SÜRÜCÜ ( Bilinçli Taksir İle Ölüme Sebebiyet )

Motosiklet sürmesi için ehliyeti olmayan ve arkadaşına ait motosikletle meskun mahal yakınlarında, geceleyin, alkollü ve süratli şekilde seyrederken yol içindeki koyun sürüsüne ve sürü içindeki çobana çarparak bir kişinin ölümüne neden olan sanık, aydınlatma olmayan bu yolda karşısına bir araç yada insan çıkabileceğini ve çarparak onun ölümüne neden olabileceğini öngörmüş, ancak şoförlük yeteneklerine, şansına ve yolun boş olacağı ihtimaline güvenmek suretiyle sonucun gerçekleşmeyeceği yönünde yanlış düşünceyle hareket etmiştir.
Buna karşılık, istemediği, ancak öngördüğü sonucun meydana gelmesini engelleyecek olan objektif özen yükümlülüğüne uygun davranmamış, bu bağlamda motosiklet sürmesi için ehliyeti olmamasına ve alkollü olmasına rağmen görüş hakimiyeti dışına çıkacak biçimde motosikleti süratli bir şekilde kullanmıştır. Bu nedenle, meydana gelen ölüm olayında sanığın bilinçli taksirle hareket ettiği kabul edilmelidir.

Diğer yandan, suçun “basit taksirle mi”, yoksa “bilinçli taksirle mi” işlendiğinin belirlenmesi açısından, olayda ölenin de kusurlu olup olmamasının hiçbir önemi bulunmamaktadır.mfk

CMK.231

TCK.22, 50, 52, 62, 85

DAVA VE KARAR:

Taksirle ölüme neden olma suçundan sanık M...in 5237 sayılı TCK`nun 85/1, 62, 50 ve 52. maddeleri uyarınca 12.100 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, ...Ağır Ceza Mahkemesince verilen 23.01.2007 gün ve 431–8 sayılı hükmün sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen

Yargıtay 9. Ceza Dairesince 20.11.2008 gün ve 15007–12586 sayı ile; 

"Hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik CMK`nun 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenleme karşısında suçun niteliği, hükmolunan cezanın tür ve miktarı gözetilip dosyada bulunan adli sicil kaydı da değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması" nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel mahkemece bozmaya uyularak 07.04.2009 gün ve 85–127 sayı ile; 5237 sayılı TCK`nun 85/1, 62 50 ve 52. maddeleri uyarınca 12.100 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin verilen hükmün katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen

Yargıtay 12. Ceza Dairesince 06.11.2012 gün ve 6770–23014 sayı ile;

"Sanığın tevil yollu savunması, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından, motosiklet sürmesi için ehliyeti olmayan sanığın idaresindeki motosikletle meskun mahal dışında, geceleyin, alkollü vaziyette, aşırı süratli seyrederken yol içindeki koyun sürüsüne ve sürü içindeki çobana çarparak bir kişinin ölmesine neden olması şeklinde gerçekleşen olayda, bilinçlitaksirin şartlarının oluştuğu gözetilmeyerek eksik ceza tayini” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.

Yerel mahkeme ise 28.03.2013 gün ve 421–117 sayı ile;

"...Dosya kapsamına göre Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 27.09.2006 tarihli raporuyla motosiklet kullanma sürücü belgesi bulunmayan alkollü sanığın olayın meydana geldiği iki yönlü yolda meskun mahal dışında geceleyin saat 05.00 sıralarında motosikletin arkasında mağdur O... bulunduğu halde yol alırken saatte 50-60 km süratle gittiğini ileri sürdüğü, mağdur O...`ın ise 90-100 km süratle yol aldığını ifade ettiği, sanığın birden yol içerisinde koyun sürüsünü gördüğü halde frenleri sıktığı ancak duramayıp koyun sürüsünün içerisine girdiğini, ondan sonrasını hatırlamadığını ileri sürdüğü,  böylelikle olayda sanık sürücünün, idaresindeki motosiklet ile seyrederken süratini far ışıkları altında bir tehlike anında emniyetle durabileceği seviyeye göre ayarlamayıp süratli oluşu nedeniyle yol içerisinde gördüğü koyunlara karşı aldığı tedbirde etkisiz kalmış olmakla, olayda tali kusurlu olduğunun saptandığı,
müteveffanın ise geceleyin sevk ettiği koyun sürüsüyle birlikte yola girip bu tehlikeli davranışı ile kendi ölümü ile neticelenen olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olmakla olayda asli kusurlu olduğunun saptandığı;
toplanan delillere göre olayda tali kusurlu olduğu anlaşılan sanığın bilinçli taksirinden söz edilemeyeceği, TCK`nun 22/3. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı"                         gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.

Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.10.2013 gün ve 210756 sayılı "onama" istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

Haberdar Olmak için